Bir otobüs yolculuğu, bir büyükanne ve torunu arasındaki güzel bir ilişkinin, hayatı iyi yönden alması ve dünyaya bakışını değiştirmesinin bir bahanesidir. Tom ve büyükannesi her pazar, terminale kadar şehri otobüsle geçerler. Ama bugün Tom ayaklarını sürüyerek gidiyor.
“Bir otobüs yolculuğu, bir büyükanne ve torunu arasındaki güzel bir ilişkinin, hayatı iyi yönden alması ve dünyaya bakışını değiştirmesinin bir bahanesidir. Tom ve büyükannesi her pazar, terminale kadar şehri otobüsle geçerler. Ama bugün Tom ayaklarını sürüyerek gidiyor. Neden yağmurda otobüsü beklemek zorunda, neden hep oraya gidiyor? Neden bu siyah gözlüklü beyefendi herkes gibi göremiyor? Neden, neden, neden… Yolculuk boyunca, büyükannesi torununun bitmek bilmeyen sorularına esprili ve sağduyulu bir şekilde yanıt veriyor, gözlerini etrafındaki dünyaya açıyor ve Tom’un bakmayı düşünmediği yerlerde her zaman güzel bir şeyler buluyor. Hedefine, büyükannesinin gönüllü olduğu şehrin bir mahallesindeki aşevine varan Tom, kendisiyle uzlaşır: müdavimlerle buluşmanın, faydalı hissetmenin, bir şeyler verebilmenin ne iyi bir his verdiğini hatırlar. ”